top of page
Yazarın fotoğrafıAkletme Platformu

Akleden İnsan Diyor ki; Kendini Bilen Allah'ı da Bilir...

"Kendini bilmek" kadar büyük bir erdem yoktur. Çünkü "Kendini bilen Rabbini bilir." denmiştir. Peki neden kendini bilen Rabbini bilir. Bunu hiç düşündük mü? Kendimizle Rabbimiz arasında nasıl bir münasebet var ki; kendimizi biliyor olmamız, Rabbimizi de bilmemize neden olsun? Bunun en kolay cevabı şu olsa gerek: Yaratılan her varlık yaratıcısından ve her sanat eseri sanatçısından izler taşır. Bu böyle olunca insanoğlunun da yaratıcısı olan Allah'ından izler taşıması, aklın ve mantığın bir gereğidir. Peki, o halde bu izlerin izini sürmek insanı Rabbisine götürür mü?

Her sanat eseri sanatçısından izler taşır; ama bu izler onu sanatçısıyla özdeşleştirmez elbette. Yani, resmedilen bir tabloda kırmızı renklerin hakimiyeti, ressamın kırmızı rengi sevdiğini gösterir; fakat ressamın kırmızı olduğunu göstermez. Demek ki, kendimizi ne kadar iyi tanırsak, Rabbimizi de o kadar iyi tanıyacağız. Kendimizi -ene denilen benlik duygumuzu- tahlil ederek Rabbimizi tanımaya çalışırken, karşılaşacağımız bazı güçlükler var ki, onları tanımadan 'ben'deki açılımların bizleri yanlış neticeye götüreceğini de belirtmek gerekir.

"Ben"deki özelliklerin direkt olarak Yaratıcıda da olduğunu söylemek, "Ben"in tahlil sürecinde bizleri yanıltan bir açılım olarak karşımıza çıkacaktır.

Sözgelimi, bir misal verecek olursak: "Ben acıkıyorum, demek ki Rabbim de acıkıyor", "Ben uyuyorum, demek ki Rabbim de uyuyor." demek, eser-müessir, sanat-sanatçı ilişkisinin çok iyi anlaşılamadığını gösterir. Çünkü bedihi bir hakikattır ki; yaratılan, Yaratıcısından izler taşır; ama yaratıcısının cinsinden değildir.

Rabbimizi bilmek için kendimizi bilmek bir önkoşuldur; ancak Rabbimizi tanımak için daha fazlasına ihtiyaç vardır. Bilmenin tanımayı netice vereceğini söylemek oldukça güçtür.

Muhyiddin Arabî, Fahreddin Raziye yazdığı bir mektupta demişki: "Allah'ı bilmek, varlığını bilmenin gayrıdır." Yani Allah'ın var olduğunu bilmek, onu tanıdığımız manasına gelmiyor. Allah'ı bilmek için kendimizi tanımaya ihtiyacımız vardır. Nitekim Selimiye camiinin mimarının kim olduğunu bilmek, Mimar Sinan'ı tanıdığımız manasına gelmez.




















1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page