Yaratılışla bilim çelişmiyor; bilakis bilim yaratılışı doğruluyor. Yaratılış ise zaten bilimsel gerçekleşiyor. Allah Alîm’dir çünkü. Ve kâinatta tesadüfe tesadüf eden de yoktur.
“Yasaları yazan Biri olması gerek”
1901’den 2000’e kadar Nobel ödülü alanların yüzde 60’ının da inançlı kişiler olmaları tesadüfî değildir. Tanrı inancı ve bilim arasındaki karşıtlık hayalî veya yapay olarak aşılanmış bir şey, çünkü 16. yüzyıldan bu yana modern bilimin doğuşunu incelersek, bu bilimin temelini kuranların bir kısmının inançlı kişiler olduğunu görülecektir. Bu bilim adamları kâinatta yasalar arıyormuş. Yasaların olması ise, “yasaları yazan” birinin olduğunu gösteriyor.
Allah inancının bilimi yürüten ‘bir motor’ olduğunu söyleyebiliriz.”
Kur'an, Allah'ın sözlü âyetleri olan vahyini konu edinirken, bilim ise Allah'ın evrene kodladığı sözsüz âyetlerini anlamayı konu edinen alanlardır. Kur'an, yaratıcının kim olduğunu ve yaratılışın niçin gerçekleştiğini açıklarken bilim, yaratılışın nasıl gerçekleştiği üzerine yoğunlaşır.
Bugüne kadar laboratuvar veya bilimsel çalışmaların gerçekleştiği alanlarda ortaya konan yeni keşifler var olanın, yaratılmış olanın nasıl var olduğunu ortaya koymaktadır.
Comentarios